26 Şubat 2008 Salı

GÜNEY AZERBAYCAN TÜRKLÜYÜ

http://www.atsizcilar.com/forum/guney-azerbaycan-turklerinin-haginda-iran-da-hala-turk-var-t7067.html




GÜNEY AZERBAYCAN TÜRK’LERİNİN HAKKINDA.( İran da HALA TÜRK VAR)

İran DA HALA TÜRK VAR !!!

- Bir milletin jeopolitik konumunu, yerleştiği coğrafya, yaşadığı tarihi hadiseler, ekonomik durumu ve kültürü belirler. Konumuz olan Azerbaycan bölgesi tarihin en eski devirlerinden beri Türk boylarının yaşadığı bir bölgedir. Özellikle Güney Azerbaycan’ın bugünkü durumunu tahlil edebilmek için coğrafi konumuna ve içinden geçtiği tarihsel sürece bir göz atmak gerekmektedir. Azerbaycan toprakları Hemedan’dan Derbent’e, Kızıl Özen ırmağından Baku’ye, Gümrü’ye kadar uzanan 250.000 Km2’lik bir vatan parçasıdır. (1) 10. asrın son çeyreğinden 20. asrın ilk çeyreğine kadar yaklaşık 950 yıl İran Türk hâkimiyetinden kalan yâda Türk hanedanı idaresinde yaşayan bir ülke olmuştur. (2) 1813 yılında Kaçar Şahı, Rusya’nın Gence’yi işgaline karşı çıkmakla yapılan Gülistan anlaşmasıyla, Derbent, Kubat, Bakü, Lenkeran, Şirvan, Şaki, Gence, Karadağ Hanlıkları ile İlisu Sultanlığı Rusya’ya bırakıldı. 1828 Yılında yapılan Türkmen çay anlaşmasıyla İran ve Rusya Türk yurdu Azerbaycan’ı ikiye böldüler. Bu tarihten itibaren Rusya toprakları içerisinde kalan kısım Kuzey Azerbaycan, İran topraklarında kalan kısım ise Güney Azerbaycan olarak anılmaya başladı. 19. asrın ilk çeyreğinde Ruslar tarafından işgal edilmiş olan Kuzey Azerbaycan da bugün 8 milyona yakın Azerbaycan Türkü, bağımsız şekilde yaşamaktadır. Güney Azerbaycan ise hala İran idaresi altında bulunmaktadır. İran’da yaşayan Türklerin önemli bir kısmını bu Güney Azerbaycan Türkleri teşkil etmektedir. Bu nüfusun yaklaşık 20 milyonu aşkın kısmı 86.000km2’lik alanda yaşamaktadır. Güney Azerbaycan’ın Türk nüfusu ile meskûn olan belli başlı yerleşim merkezleri şunlardır: Tebriz, Umumiye, Hoy, Salmaz, Menent, Tufargan, Maka, Çulfa, Şabister, Marağa, Astara, Halhal, Ahar, Melekan Mişkin Şehir(Kiyav), Zencan, Abher, Miyana, Sarab, Sufiyan, Ardebil, Muğan, Bilesuvar, Sultaniye, Takistan, Kazvın, Hemedan, Soğukbulak. Günümüzde İran’ın nüfusu aslında tam olarak belli değildir ve bu nüfusun kaçta kaçını Türk soyluların oluşturduğu da açık olarak bilinmemektedir.Ancak bilinen şu ki İran’daki Türk nüfusunun 30 milyondan fazladır yani Türklerin nüfusu, ülke nüfusunun % 50 sini oluşturmaktadır..Buna göre İran’da yaşayan halkın yarısı Türk tür ve bunu inkar etmek mümkün değildir. İran da yaşayan Türkler içinde Azerbaycanlılardan sonra en kalabalık ve önemli topluluğu Horasan’da yaşayan Türkmenler teşkil etmektedir. İran’da Azerbaycanlılardan ve Türkmenlerden sonra üçüncü önemli Türk gurubu da Kaş kaylardır. İran’da yaşayan önemli bir Türk gurubu da Şahsevenler’dir. Bu Türk toplulukların hepsinin oğuz soyundan geldiğini söylemek mümkündür. .Bunlar: Bayat, Avşar, Hamse, Kızılbaşlar, Kara papaklar, Karadağlılar, Miskin, Şatranlu, Giyimli, Kengelüler, Akkoyunlular, Karakoyunlulardır. —GÜNEY AZERBAYCAN‘NIN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ- Burada kısaca da olsa İran’da ki Türklerin özellikle Güney Azerbaycan Türklerinin bu asrın ilk yarısında giriştikleri iki istiklal hareketinden bahsetmek lüzumunu duymaktayım. Bunlardan ilki; (4) ‘‘1920 tarihinde Azadistan Devletini ilan eden Güney Azerbaycan da Şeyh Muhammet Hiyabani olmuştur. Hiyabani, Güney Azerbaycan bağımsızlık hareketinde mümtaz bir yere sahiptir. Settar Han-Bağır Han önderliğinde başlayan meşrutiyet hareketine katılan Hiyabani siperlerde çarpışarak olgunlaşmıştır. Güney Azerbaycan’da Azadistan Devletinin sükûtu için Rıza Şah tarafından görevlendirilen Muhammet Takihan Pes yan bu görevi kabul etmedi Horasan Vilayeti Askeri Komutanlığını isteyerek oraya gitti ve siyasi çalışmalara başladı. 1910 yılında orada isyan bayrağını açtı ve 1921 yılında bağımsızlığını ilan etti. 1921 yılı sonlarına doğru İngilizler ve Farslar el ele vererek aynen Hıyaban iyi olduğu gibi onu da kendi adamlarına öldürttüler’’ Muhtar Azerbaycan Devletinin kurulmasıyla sonuçlanan ikinci büyük mücadele ise 1944 ler de başladı. Bu dönemde Güney Azerbaycan bağımsızlık mücadelesini sosyalist muhteva ila ihraç ediyordu. Çünkü dönemin Süper gücü Sovyetler Birliği bu bağımsızlık mücadelesini destekliyor ve sosyalizmin söylevleri İran da ezilen Türk halkına ümit ışığı oluyordu. Bu sebepledir ki Mir Cafer Pişe veri de sosyal demokrat fikirlerinden dolayı hapsedilmişti. 1945 yılında Cafer Pişe veri liderliğinde Azerbaycan Hâkimiyeti kuruldu ve bu Sosyal Demokrat Devlet bir yıl kadar devam etti. Bu bir yıl içerisinde Muhtar Azerbaycan Devleti kurumlarını oluşturdu, eğitim sistemini, ekonomisini hür iradesine göre düzenledi. Ülke yeniden yapılandırıldı. Büyük ümitlerle kurulan Devlet siyasi pazarlıklara sebep oldu. İran ile Rusya’nın yeniden anlaşması sonucunda İngiliz ve Rusların da desteği ile bu Devlet askeri bir operasyonla ortadan kaldırıldı. Pişe veri ve arkadaşları da öldürüldüler. Böylece Türk yurdu Güney Azerbaycan’da bir bağımsızlık hareketi daha kanlı bir şekilde bastırılmış oldu. Ancak bu mücadelenin etkileri günümüze değin devam etti. Şu anda Güney Azerbaycan Türkleri demokrasinin ülkede yerleşmesi için çaba sarf ediyorlar. Ana dillerinde (Türk dili) ilk, orta ve yüksek tahsil almak, ana dilinde hür medya kuruluşları, radyo ve televizyonlara sahip olmak vicdan, düşünce, din ve inanç özgürlüğü istiyorlar. Kendi ekonomilerini kurmak ve geliştirmek alın yazılarını tayin etmek, hür ve bağımsız yaşamak ve milli devletlerini kurma mücadelesi veriyorlar. Güney Azerbaycan Türkleri bu mücadeleyi yapmakla İran’daki bütün demokratik ve milli bağımsızlık mücadelesinin bayraktarlığını yapmıştır. Ancak bugünkü durumda sıkıntılar içinde zor bir hayat sürmektedirler. Unutulmamalıdır ki bugün İran denilen coğrafyada Türk milletinin beş bin yıla dayanan bir devlet geleneği vardır. Azerbaycan’ın en aktif teşkilatları bağımsızlık mücadelesi veren teşkilatlardır ve esas ülküleri Türk milliyetçiliğidir. Güney Azerbaycan merkezli Türk düşünce sisteminin ideolojisi ve çalışmaları sürdürülmektedir. İran’ın korunması için değil Türklerin kurtuluşunu temin etmek için mücadele edilmektedir. İran da bugün Hama ney hükümeti tarafından yürütülen politika Azerbaycanlıların Türk olmadıkları ve İranlıların soyundan geldikleri tezine dayanmaktadır. İranlılaştırma politikası her yönden devam etmektedir. Kitaplar yazılıyor ve 20 milyonluk Azerbaycan Türkünün asimile edilmesine uğraşılıyor. Güney Azerbaycan’ın kültürel ve idari bütünlüğünü bozmak için Azerbaycan eyaletindeki yer adları lütufta bulunuluyormuş gibi Fars adlarıyla değiştirilerek bölge coğrafi olarak da Farisileştirilmeye çalışılıyor. Pek çok şehir Azerbaycan eyaletinden çıkarılmak kaydıyla Tebriz ve Umumiye merkezli olarak batı ve doğu Azerbaycan diye ikiye bölünmüştür. Hamaney hükümeti baskılarla 30 milyondan fazla Türkü boğmaya çalışmaktadır. Bu gelişmelerle yaklaşık 12 yıldır Güney Azerbaycan’da ki bağımsızlık hareketleri de daha açık bir görünüm kazanmıştır. Azerbaycan Türk milliyetçileri içerde ve dışarıda kendi yollarını çizmiş yürümektedirler. Netice itibariyle Azerbaycan iki ayrı ülke ve iki ayrı millet görünümündedir. Ancak Güney Azerbaycan Türkleri tarih boyunca Türk kimliğini koruyarak İran hükümetinin asimile politikalarına karşı mücadele vermişlerdir. Bugün artık Güney Azerbaycan milli hareketi tek güç halindedir. Amaç; Güney Azerbaycan Türklerinin İranlılık kimliğinden kurtulup Azerbaycan Türk kimliğine sahip çıkmaları ve Türk milletinin kurtuluşunun temin edilmesidir.

P.B. MAHNİ ZENGANLİ

KAYNAKCA:

Azeri Ali –Azadistan Devleti ve şeyh Muhammed Hiyabani

Saray Mehmet – İran’daki Türk (Türk Dünyası Özel Sayısı 11)

Zehtabi Muhammet Taği –p- İran Türklerin eski tarihi

DİP NOTLAR

1- Saray Mehmet – İran’daki Türkler.1997.3.sayı sf 1610

2- Azeri Ali –Azadistan Devleti ve şeyh Muhammed Hiyabani sf 18

3- Saray Mehmet – İran’daki Türkler.1997.3.sayı sf 1611-1613-1644 4

- Azeri Ali –Azadistan Devleti ve şeyh Muhammed Hiyabani sf 10

NE MUTLU TURKUM DIYENE,, TÜRK IRKI SAGOLSUN,,

Hiç yorum yok: